sen geçtin
duruldu şiirim
şimdi hasretin ince yeli
ölümseyen yüzünde o solgun
ırmağın
sönmüş kır ateşleri
savrulan kül, neyi söyler
zaman, kırgın düşlerle yaralı
aşkın kayıp baharında
kış izleri
önünden geçtiğimiz aynalar
gizlese de karanlığımızı
yollarımız karla kaplı
sessizlik sınır tanımıyor
mavi bir damar
usulca mora eğiliyor
sonra her şey ebruli