I
yaban
ve asi
dağlara dağılan taylar gibi
ve yangın
gençliğinin alazında ışıltılı bıçaklar gibi
adana'da yollara dizilmiş garlarda
çığlık çığlığa peronlarda
çocuklar gibiydi gözleri
/adı nevin
şarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin.../
II
o, kanadı kırık bir kuştu
beyaza vurulmuştu
kimseler görmnedi bir b
aşka renk sevdiğini
kimseler
görmedi kimseler kirlendiğini...
/adı nevin
hüzün kokar ve korkardı geceleyin.../
III
'kendini martılarla bir tutma' derdim; 'senin kanatların yok. düşersin, yorulursun, beni koyup koyup gitme ne olursun!'*
o, kanadı kırık bir kuştu
gülümserken vurulmuştu
kimseler görmedi uçtuğunu
kimseler
görmedi kimseler öpüştüğünü...
/adı nevin
özlem tüter ve ç(ağlardı) geceleyin./
IV
'ışığın' diyordu: kırılıp düştüğü yerlerden geliyorum; karanlık kördü ve acımasız... ellerimle kırdım ben de kalan kanatlarımı; kanatlarımı kanatmaktan geliyorum...
V
o bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı. sonra da çift çıkardık; kar yağardı, biz dinlemez, çıkardık! o kentte bütün sokaklar biz yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı, insanlar dar yapılmıştı, çıkardık!
kar durmazdı, üşüşürdü saçlarına ve hep bir şeylere ağlardı o karlı havalarda... avurtlarına çarpan kar taneleri, gözyaşlarının sıcaklığına çarpıp erirdi... erirdi... biz yan yana, yana yana... yana yana!
/o bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı
ben yürüsem bütün yollar ona çıkardı.../
VI
gitti... kanatları yüreğimdeydi
kalan, elimde minyatür bir kuş şimdi
yitirdim o
aşkın kimliğini
hükümsüzdür...
/adı nevin,
ihaneti tutuşturduk bir sabahleyin!/