Usul usul azalıyordu
sevgisi, kalbi soğuyordu...
Aynı masada, yan yana oturuyorduk, ellerinden tutuyordum...
Akıntıya kapılmış bir çiçek gibi bilmediğim, bilmediği uzaklıklara doğru gidiyordu...
Öyle acı çekiyordu ki
sevgisinin azalmasından...
Seni artık özlemiyorum, eskisi gibi içimi acıtmıyorsun, bu benim için ne büyük acı biliyormusun, derken sesi titriyordu.
Dalından kopmuş bir çiçek gibi unutuluş denizinde usul usul sürükleniyordu...
Sevgimiz yurtsuz kalmıştı şimdi...
Can çekişen bir hastayı ölümüne hazırlar gibi,
nefesimi tutmuş saçını okşuyordum durmadan...
Sevgisi, yaralanmış çocukluğumuzu ve dünyayı
değiştirmeye yetmemişti.
Hayal kanatları yanmış
sevgisini öksüz kalan
sevgime kattım.
Sevgisi biterken gözlerime son bir
kere baktı.İnanmıştı çektiğim ıstıraba...
Son anda sarıldı bana:
Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım
kayboluşa, dedi.
Yapamam, dedim, istesem de yapamam.Bu
sevginin ömrünü beklemeliyim...
Bu
sevginin beni götürdüğü yere kadargitmeliyim...
İçimde sırrın, kimseye benzemezliğin
sızısı, yarım kalan yolculuğun
aşk yüzlü
çocuğu var...
Sevgisi soğurken son tesellisi, son kıskançlığı, son
umudu bu olmuştu...