Biliyorum Bu Yara Hiç Kapanmayacak Şiiri - En Güzel Aşk Şiirleri
Bugün 26 Nisan 2024 Cuma, sevenler ağlarmış, siz hiç ağlamayın.
 

En Güzel Aşk Şiirleri



Telefonlarıma cevap vermeyeceksinCevap versen bile, öyle yorgun öyle
isteksiz çıkacak ki sesin, bir küfür gibi

Sevmeyeceksin beni Biliyorum bu şehri bana dar edeceksin
Çünkü anladın; sevgimden tanıdın beni.O yanık, o hasta bakışımdan

Uçuruma atlar gibi sevdalanışımdan
Sevmek deyince, hemen ardından, ölüm, dememden anladın
Anladın ve kardeşini bir kabustan uyandırır gibi çırılçıplak gerçeğe
uyandırdın beni; uyandırdın ve kaçtın
Çünkü sen de benim gibiydin; sen de benim gibi seni sevmeyeni sevdin hep.Sana
acı çektireni Seni aramayanı, telefonlarına çıkmayanı, çıkınca seninle bir küfür
gibi konuşanı sevdinSen de benim gibi seni incitip üzeni sevdin hep.
Bakışından hissettim bunu, kokundan, dokunuşundan
Beni sevmeyecektin biliyorum amaAma, öyle susamıştımki kendim gibi birini
sevmeyeÖylesine muhtaçtımki gercekten incitilmeye, gercekten acı
çekmeye, kendim gibi birini özlemeye öylesine muhtaçtım ki, seni tanır tanımaz
çözüldüm
Sana da olmuşturÖylesine susamışsındır ki sevilmeye, kendin gibi birini
bulunca tutamaz kendini, herşeyi, belkide söylenmiycek her şeyi o an, garip bir
telaşla söylersin
Hatta söylerken anlarsın, söylememen gereken şeyleri söylediğini
hissedersin, battığını, giderek çıkmaza girdiğiniAma yine de engelleyemezsin
kendini tutamazsın.
Aleyhinde olabilecek herşeyi söylersinÜstelik bunu anladıkca daha da
batırmak istersin kendiniBiraz daha zor duruma düşürmek
Daha da kaybetmek, daha da dibe batmak istersinSanki bile isteye kendi
mutlulugunu kendi elinle bozmak istersinKendinden gizli bir öç alır gibi.
Sanki hiç mutlu olmak istemiyormuş gibiSanki hiç sevilmek istemiyormuş
gibi
Bir tür gurur muydu bu?
Birgün nasılsa ve hiç olmadık bir anda alınıp kopartılmadan, kendi
ellerimizle onu yok etmek, bizim gibilerin mutluluğuna tahammül edemeyen bu
hayatta, bu hayatın zorba kurallarına bir tür başkaldırmak mıydı?
Bir şizofren çocuk tanımıştım bir gün.Tam karşımda
oturuyordu.gencecik, yakışıklı bir çocuktu.Şizofren olduğunu
biliyordu.Biliyordu iyileşemiyeceğiniİki de bir, önce kolunu uzatıp, sonra
avucunu açıyor; Mutluluk avuçlarımdaydı, yakalamıştım ama kaçtı
diyor, kaçtı, derken avuçlarını boşluğa kapatıyordu
Hiç unutmuyorum, bu hareketi defalarca yapmıştı
Yine hiç unutmuyorum; burjuvalara özenen bir ailede büyüdüm ben.Görgü kitabı
masanın üstünde dururdu hep.
Annem o kitabı defalarca ezberletirdi bize.Yemeğe nasıl oturulacak..çorba
nasıl içilir? Kaşık nerede, çatal nerede durmalıBalık nasıl yenir? Peçete nasıl
katlanırSinemada nasıl oturulur
Ben de eskiden senin gibi saftım.İnanırdım bu dünyada bile şölenler
olacağınaBu dünyada anne, baba, kardeşler, bir sofrada lekesiz bir mutluluk
yaşayabilirler diye inanırdımO kasvetli görgü kuralları kitabına rağmen
inanırdım
Önce dilediğim gibi başlardı herşey.Herkes bir arada, sonsuz mutlu gibiSonra
birden hiç beklenmedik bişey olur, biri ağlayarak odaya kaçardıİçerden, arka
odadan, ağlamaklı, sonsuz küskün sesler gelirdi; bıktım artık, bıktım, usandım
hepinizden, gideceğim buralardan, yetti artık!
Ben de senin gibi saftım o zamanlarGidilecek neresi var dı ki derdimİşte
hep birlikteyizAlemi var mı bu mutluluğu bozmanın?
Sonraları çok sonraları anladım.Meğer biz, bizim aile, herkes, tesadüfen bir
araya gelmişiz tesadüften de öteBizbizim aile, herkes, aslında hiç
istemeden, nedeni bilinmeyen bir zorunluluk sonucu bir araya gelmişiz
Aslında biz bir araya gelmemek için yaratılmışız.
Hayatın en büyük yanlışıymış bizim bir arada olmamız!
Evet cok geç anladım
Bıraktım lekesiz mutlulukları; ben kavgasız, üzüntüsüz bir pazar sofrası
özlerken, aslında herkesannem, babam, kardeşim o evden uzaklara, hiç dönmemek
üzere çok uzaklara gitmek istiyormuş
Dünyanın en mutsuz otogarıDünyanın en imkansız istasyonuydu bizim
evimizYıllarca uzaklara, cok uzaklara gitmek isteyip, bir türlü gidemeyenlerin
sonsuz bekleme durağıydı bizim evimiz
İşte bu yüzden sevmek benim için bir tutsaklıktı, tuzaktı böylesi sevip
bağlanmak.Uzaklara cok uzaklara gitmek isteyenleri engellemekti.
Sevgi yüzünden bizim ailedeki hiç kimse istediği yere
gidemiyorduBirbirimize duyduğumuz sevgi, aynı zamanda bizi birbirimize düşman
ediyordu
Hem biz, bizim aileGüneşli bir günde ansızın başlayan sağanak yağmurlar
gibiydik
Bu yüzden hep hırçın, hüzünlü, kırgındık
Bu yüzdendi, her şeyi, çok iyi gidiyor sanırken, içimizde yükselmesine bir türlü
engel olamadığımız o felaket duygusu
Anlamıştım senin ailen de böyleydi
Üstelik öyle severlerdi ki sizi, birgün hiç olmadık bir anda, aslında
istenmeyen çocuklar olduğunuzu söylerlerdi size!
Sana ya da kardeşineTesadüfen dünyaya geldiğiniziBeklenmedik bir misafir
olduğunuzu! Aksi gibi, istikbaliniz için hiçbir şeyi esirgemediklerini
söyledikten sonra söylerlerdi böyle sıradan şeyleri!
Sizin içinSenin için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyledikten
sonra
Senin de ailen benimki gibiydiGüneşli bir günde ansızın başlayan sağanak
yağmurlar gibiydiBu yüzden sen de benim gibi böyle hırçın, hüzünlü, kırgınsın
her şeye
Yıllar önce tanıdığım o şizofren çocuk gibi; tam mutluluğu yakalamışken
kaybetmiş gibisin hep
Ben beni istediğim gibi sevmemiş olan annemin hayaletini arıyorum imkansız
kadınlarda
Sen, seni istediğin gibi sevmemiş olan babanın hayaletini arıyorsun imkansız
erkeklerde
Biliyorum ne ben o kadını bulacağım ne de sen o erkeği bulacaksın
Ve ne acı ki, hep bizi sevmemiş olanları seveceğiz ikimizdeNe acıki, hep bizi
incitip üzenlere bağlanacağızTelefonlarımıza çıkmayanlara Çıksa bile küfür
gibi konuşanlara sevdalanacağız
Bizden bir çift güzel laf esirgeyenleri özleyecegiz
Ölesiye, amansız seveceğiz onları
Biliyorum, bu yüzden odan böyleGüncelerin ortalık yerdeKitapların
orada, buradaAnıların saçılmış ortalık yereHer şeyin darmadağın
Biliyorum bu yüzden düzenden, adı düzen olan her şeyden nefret ediyorsunSen
de benim gibi; toparlayıp da ne yapacağım, düzenli olunca ne olacak; sonunda bir
gün biri gelip her şeyi, biriktirdiğim, düzenlediğim, üzerine özenle titrediğim
her şeyi daha önce hep olduğu gibi hiç beklemediğim bir anda savurup, bozup
gitmeyecek mi, diye düşünüyorsun
Biliyorum, sen benim için hiç bir zaman ulaşamayacağım annemin
hayaletisinAilemdeki insanlar gibisin çok duygusal çok güçlü, çok yaralı
Onlar da senin gibi seninkiler gibiydiAklı başında, mazbut insan rolünü
oynamaktan ve ertelenmiş düşleri yüzünden yorgun düşmüş, yarı çılgınlardıHepsi
yanlış evde ve yanlış bir yerde yaşadıklarını söylerlerdiDüşleri çok
gariptiEn kısa yolculuk bile onları yorduğu halde; okyanusları aşmayı ve başka
kıtalara gitmeyi düşlerlerdi
Yine aradım seni, yoksunbulsam, benimle küfür gibi konuşacaksın
Bir kere çözüldüm sanaBir kere sana senin gibi olduğumu hissettirdim
Oysa baştan beri biliyordum; sen.seni sevmeyenleri seversin.Tıpkı benim
gibi
Ama öyle özledim ki benim gibi birini sevmeyiÖyle özledimki kendim gibi
biri tarafından incitilmeyi, üzülmeyi
Yine aradım seni yoksunBeni de birileri arıyorBeni de kendi gibi birini
sevmeyi özleyenler arıyorKendi gibi biri tarafından incitilmeyi, üzülmeyi
özleyen birileri arıyor.
Hiç cevap vermiyorumBEN SENİ İSTİYORUM, SENİ ARIYORUM
Kayıtsızlığınla beni yok ediyorsun, geride sen kalıyorsun.Ama seni de biri
yok ediyor
Aslında bu oyunda herkes birbirini yok ediyor
Ben birilerini, o birileri başkalarını.Sen beniSeni bir başkası
Hem çok iyi biliyorum; beni sevsen bile hiç kapanmayacak bu yaramSeni biri
sevse de hiç kapanmayacak bu yaran
Hiç kapanmayacak! Avuçların hep boşluğa kapanacak.Tıpkı o şizofren genç
gibi

Cezmi Ersöz Şiirleri

 

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız: