Ev karanlık kap kaçak iğne üstünde Karisi çocukları var mi yok mu belli değil Masa iskemle ocak Arama öyle şeyleri Bir sofra bir yaygı Bir sedir olsun yok mu Yok o da yok iste İğreti bir yaşayış içinde adam Duvarları yalnızlık yemiş bitirmiş Gökyüzü üstünde yıldızlar daha üstünde Kim örtsün damı duvarları kim koysun yerine Adam bir hiçliğin üstüne uzanmış Kimseler görmez Kil bir torba içinde sabunlar kımıldaşır Sabaha kadar Adam bıktığını anlayınca hiçlikten Gelsin pencere gelsin duvar Gelsin karısı çocukları Islak taşlar sabah işleri Adam dükkana döner gene O gerçek dediğimiz şey ışıl ışıl Yapışık sesler çıkarır şekerlerin üstünde.