aldırma, kaldığıma tenhâda böyle sessiz derdime vâkıf olan simurg bile çâresiz asırlar taşıyacak alnında mühür gibi yurdunda en karanlık zindan bile hür gibi mağmada yeşerecek sevdayı bulan tohum güneşin filizidir toprak altında ruhum bulutları sükûna kavuşturan bu iklim ölüleri umutla buluşturan bu iklim üç mevsimi alacak acılar beldesinden mavi kuşlar uçacak zamanın ötesinden esrik bir mezarlıktan geçince yollarınız kemiklerin diline düşecek halleriniz üç boyutlu bir yağmur yağacak üstünüze tabutlar ağlayacak sizin de bahtınıza kâinat bu ebedî destanı konuşunca her kurşun bir yürekte lâleye dönüşünce rengini kalbimin renginden alacak gülüm bu sevda kitabında sultan olacak gülüm beni anlamasalar, deseler de: Masalcı! yiğitlerin rüyası yetim kalır mı, Balcı gülüme kavuşmadan ölsemde kuytularda biliyorum, bu rüya büyüyecek sularda