Ordadır yazın eskittiği otlar arasında uzakta bir nehrin gürültüsünü kazar masmavi usturalar abanoz ağacına
Ordadır uyuyan bir namlunun sessizliğiyle günün sabahlığında dudaklarının arasında bir ot, bir ıslık iz bırakmaz sisler gibi geçer ağaçların arasından varır kendini derinleştiren uçurumlara
Ordadır, bir devin tavşan uykusunda aklında kımıldanan otlar, ağaçlar düşünü düşürdüğü sular yüzünü bıraktığı sular almamış zaman kalmış kireç altında çelimsiz bir kabuk başlamış yürek yarası ki ne zaman çarşılara çıksa silahsız onu vururlar göğsünde siyah bir yıldızla kalbinde kuruyan bataklık kırlara yakın durur, yanık kokulara
serin çiy vakti çimenlerle konuşur ne zamandır çıkmıyor sokaklar açık artırıma ıssız bir kil ile gövdesini kateden bir ateştopu Kendini sakladığı sular altında ve son bir kez: ışık ve çamurda kaldı lavanta