kalbimin, yani o yağmur ve acıdan ocağın madenini, laciverdi ve mahmur bir ağrıyla delmede şirin ve en asılmaz, en derin bir şiirin yurt edindiği billur bir köşke girmede Leyla ve mecnuncun, yani o çölden ve ağıttan otağın önünde, bir adak gibi ölüme diz çöktürmede Leyla ve yakut, şafak ve irin ile emzirdiği bir gözün boynunu vurmada şirin