sana da yas yaraştığı söylenir, öyle değil!.. birden bir dal kırılır, hani düşer ya suya, sen o akarsusun...akma!..kendine eğil, orda gördüğün dalı, ey solgun lavinia, sanki tanır gibisin...belki eski yerinden göçmüş bir yaz sözünde unutulan zakkumu usulca büyüttündü, akarak ta derinden;
anımsa, öpüşlerdeki taşı, çakılı, kumu...
nerde bir yaz olduysa o dalı taşır şimdi; ah!al götür, al götür...bırakma bir kuytuda; sen onu bıraktıkça ona yaraşırım şimdi yas...ansızın köpüklerle sevişen bir duyguda...
kırık...o yaz aynalarda durulsun diye güya sana yas değil elbet, yaz yaraşır lavinia...